Batı Karahanlılar
Devleti
Batı Karahanlıların
ilk büyük kağanı Muhammed l'dir. Onun dönemiyle ilgili önemli
bir olaya kaynaklarda rastlanmamıştır. Yerine geçen kardeşi İbrahim
Kağan ise Batı Karahanlı Devleti'nin en tanınmış hükümdarıdır. Kaynaklarda adı
Tamgaç Han olarak geçen İbrahim Kağan,
devletin tüm kurumlarını yeniden düzenleyerek adaletli bir yönetim düzeni
kurmakla şöhret yapmıştır. Daha sonra başa geçen oğlu Nasır
ise Selçuklular ile savaşmak zorunda kaldı. Selçuklu
Hükümdarı Alp Arslan büyük bir ordu ile yeni bir sefer
düzenledi ama, bir saldırı sonucunda ölmesi bu seferi durdurdu. Nasır
Kağan gelişen yeni tehlikeyi bir saldırı ile önlemek istedi. Selçuklu
tahtına geçen Melikşah iki yıllık bir savaştan sonra
Tirmiz'i geri aldıktan sonra Semerkand üzerine de
yürüyünce, Nasır barış istemek zorunda kaldı.
Melikşah'ın çok tanınmış veziri Nizamülmük'ün
aracılığı ile barış yapıldı. 1080 yılına kadar başta kalan
Nasır'ın yerine kardeşi Hızır geçti.
Hızır'ın oğlu Ahmed ise başa geçince ulema ile
düşünce ayrılığına düştü ve ulema da Selçuklu Sultanı
Melikşah'tan yardım istedi. Melikşah 1088'de
Buhara'yı işgal etti. Arkasından Semerkand
ve Özkent düştü. Ahmed esir edilerek
İsfahan'a götürüldü. Melikşah arkasında bir vali
bırakarak ülkesine geri döndü. Kısa bir süre sonra Karahanlı
ordusunun temelini oluşturan Çiğitler, Selçuklu
egemenliğine karşı ayaklandılar. Vali kovuldu ve Doğu Karahanlıların
ilk büyük kağanı Süleyman'ın oğlu Yakup,
kağan olmak üzere Batı Karahanlı ülkesine çağırıldı.
Semerkand'a gelen Yakup'un ilk işi Ciğil
beyini öldürmek olunca Çiğlilerin desteğini yitirdi. Bu
olaylar üzerine Melikşah yeniden Semerkand
üzerine yürüdü. Yakup ise Fergana’ya
kaçmaktan başka bir yol bulamadı. Melikşah yeniden bir vali
tayin ederek ülkesine döndü. Kısa bir süre sonra da Ahmed'i
tahtına yeniden getirdi. İsfahan'da bulunduğu sırada
Batıniler ile ilişki kurmakla suçlanan Ahmed
zındıklık suçu ile ulema tarafından esir edildi, açık bir yargılamadan sonra
1095 yılında idam edildi.
Daha sonra başa geçen üç büyük kağan
olan Mesut, Süleyman ve Mansur
dönemlerinde göze çarpan önemli bir olay olmamıştır. 1099
yılında büyük kağan olan Cibrail'in Melikşah'ın
oğulları arasında çıkan karışıklıklardan yararlanarak Horasan'ı
ele geçirmesiyle yeniden Selçuklular ile Karahanlılar
arasında gerginlik dönemine girildi. Horasan Valisi
Sancar ise daha sonra bu toprakları geri alarak Karahanlıların
kağanını idam ettirdi. Sancar bu zaferden sonra
Seyhun ve Ceyhun ırmakları bölgesini yeniden
düzenleyerek kendilerine bağladı. Aynı zamanda kendi yeğeni Muhammed
ll'yi Karahanlıların başına büyük kağan olarak tayin
ettirdi. Muhammed'in bütün ömrü iç savaşlarla geçti ve çok
kez Sancar’dan yardım istemek zorunda kaldı. Döneminin son
günlerinde Sancar ile anlaşmazlığa düştü ve Sancar,
Semerkand'ı zaptederek devlet hazinesine el koydu, yeğeni
Muhammed'i esir aldı. Muhammed'in yerine
geçen Ahmet II, Sancar'ın egemenliğini
tanımadı ve onunla savaştı. Sancar yeni kağanı tanımamış,
onun yerine Ali Tekin'in torununu tayin etmişti. Daha sonra
da İbrahim ve Mahmud II büyük kağanlığa
seçilmişlerdi.
Sancar'ın yeğeni
olan Mahmud II, tüm geleceğini Selçuklulara
dayandırmıştı. Bu sırada Karahitaylar Karahanlılar
ülkesini istila ettiler ve kağan Semerkand'a çekildi.
Karluklar da kağan ile anlaşmazlığa düştüklerinden ayaklanarak
Karahitaylar' dan yardım istediler. Bunun sonucunda
Katvan'da Selçuk ve Karahitay
orduları karşılaştı ve sonunda Selçuklular yenildiler.
Mahmut'un kardeşi İbrahim III
Karahitaylar'ın korumasında kağan oldu. Yeni kağan da
Karluklar ile geçinemedi. 1156 yılında
Kallabad savaşında İbrahim III öldürüldü,
İbrahim'in yerine geçen Hasan Tekin oğlu Ali
intikam almak için önce Karlukların başbuğu Yabgu
Han'ı öldürttü, oğlunu ve diğer Karluk beylerini de azletti.
Karluklar bu kez 1158'de Harzemşah'lı
İl Arslan'dan yardım istedi. Ali ise
Karahitaylar'dan başka Doğu Karahan Kağanı'ndan da
yardım istedi. Harzem ve Karahitay orduları
Zerefşan'da karşı karşıya geldilerse de savaş olmadı.
Karluk beylerinin yerlerine geri verilmeleri koşulu ile anlaşma
yapıldı.
Ali ölünce yerine
kardeşi Mesut II geçti. Onun zamanında üke içindeki
kargaşalıkların bastırıldığı ve Karluklar ile Oğuzlar'a
karşı hareketin sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. Onu izleyen kardeşinin oğlu
İbrahim IV'ün başa geçtiği görülmektedir. Karahanlı
Devleti'nin son kağanı İbrahim'in oğlu Osman'dır.
Osman zaman zaman Harzemşahlar'a veya
Karahitaylar'a uyruk olarak Karahanlı
Devleti'ni sürdürmeye çalışmıştır. 1212 yılında
Semerkand'da çıkan bir isyan sırasında bütün Harzemlilerin
kılıçtan geçirilmeleri üzerine Harzemşah Semerkand'ı
kuşatarak zaptetti ve Osman esir alınarak idam olundu.
Karahanlılar sülalesinden Hasan Oğlu Hüseyin
1140'lardan sonra Batı'da Fergana'da
bağımsız bir Karahanlı Devleti daha kurmuştur ama,
Cengiz istilası ile bu devlet de ortadan kalkmıştır.
Göçebeliğin ve kabile bağlarının
ağır bastığı bir ortamda Cengiz Han Devleti'nde görülen
biçimde bir feodalleşme sürecinin Karahanlılarda da başladığı
görülmüştür. Bu feodalleşme sürecine karşı kabilelerin tepkileri kanlı
savaşlara yol açmamıştır. Örneğin Karluklar'ın savaşçılıktan
uzaklaştırılarak zorla yerleşik yaşama geçmeleri gibi olaylar ortaya
çıkmıştır. Bu kargaşalıklar özerk kent prensliklerinden kurulu bulunan
Karahanlılar Devleti'nin pek de sağlam olmayan temellerini iyice
sarsmıştır. Samanoğulları ve Gazneliler
bozkıra dayalı Karahanlı Devleti'ni küçümserlerdi.
Karahanlı ülkesi boş ve yoksul görüldüğü için oraya sefer yapmaya
bile değmeyeceği söylenirdi. Karahanlıları bozkırda
yaşadıkları için civar bölge toplumları barbar bir ulus olarak görürler ve
ilişki kurmaktan kaçınırlardı.
Bununla beraber bölgenin
Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Karahanlı Devleti'nin önemli
rolü olmuştur. Oğuz boylarının
Orta Asya steplerinden kalkarak İran ve
Anadolu içlerine kadar yayılmalarında Karahanlı
Devleti'nin varlığı gene önemli bir rol oynamıştır. Oğuzlar'ın
ve Selçuklu Devleti'nin ilk tarihi Karahan
ve Gazne devletlerinin çerçevesinde gelişir.
Karahanlı Devleti Orta Asya'dan Ön Asya'ya
geçiş bölgesinde kurulduğundan, birçok geçişlere ve seferlere sahne olmuştur.
KAYNAK:http://www.denizce.com/tdkarahan.asp